Kral Kupası Barcelona' nın

2005 Şampiyonlar Ligi Finalin'de Atatürk Olimpiyat'ta devreye Milan karşısında 3-0 geride giren bir Liverpool vardı. Tribünlerin de %60 kadarı Liverpool taraftarı. İlk 45 dakikada Kaka Leite önderliğinde inanılmaz bir Milan sahadaydı. Göz açıp kapayıncaya kadar 3-0 ' a getirdiler maçı. Devre arası arkamda arkadaşıyla konuşan bir Türk şöyle diyordu , " Yahu keşke Chelsea finale çıksaydı ! ". Demek istediği; bu maç sarmadı, 160 euro vermiş maça gelmişiz, Chelsea-Milan maçı daha iyi olurdu. Neyse ikinci yarı başladı. Sağ taraftan Liverpoollu taraftar bir hayli bağırarak "Come on, it isn't over..." ile başladı ve en sonunda "You'll never walk alone" ile tezahüratını bağladı. Derken ona yanındakiler de eşlik etti, sonra diğerleri, ve diğerleri... 2 dakika geçmemişti ki stattaki bütün Liverpool taraftarları tek bir ağız "You'll never walk alone" 'u söylüyordu. Büyüleyiciydi. İnandılar ve kupayı aldılar.
Bugün de Athletic Bilboa-Barcelona Copa Del Rey (Kral Kupası) ' de Mestella'da karşı karşıyalar. Bilboa taraftarı biletlerin %50'den fazlasını almış. Ciddi de bir umutları var. Ama unuttukları ya da bilmedikleri ya da akıllarına getirmek istemedikleri bir şey vardı. O da karşılarında inanılmaz top oynayan Barcelona olacağı. İlk golü de buldular ama sonrası malum. Messi ve arkadaşları bugün de top göstermedi, kupayı kaldırdılar. Umutlanmak için elinizde karşı tarafı yenmek için bir şeyler olmalı, ya da karşı tarafın size yenilme ihtimali. Bilboa için malesef bu ikisi de yoktu, arada da dağlar fark vardı.
Bilboalular istedikleri kadar umutlansın, hırslansın... Bu maçı alacak ne güçleri vardı ne teknikleri. Sürpriz olmadı Barca'nın kupayı kaldırması. Artık bu sezon alınmadık kupa bırakmak istemeyen Pep'in öğrencilerinin önünde tek bir engel var; o da Manchester United ile oynayacağı Şampiyonlar Ligi Finali. İspanya Ligi'ni artık saymıyorum.
Bu arada Kral Kupası' nı en çok kazanan takım sıralaması da şöyle oldu :
Barcelona 25 , Athletic Bilboa 24, Real Madrid 17