Güney Afrika' nın tribünlerden eksik olmayan çalgısı olan "Vuvuzela" ' ya FIFA Başkanı Sepp Blatter ' dan izin çıktı. İsviçireli Blatter ' in Afrika sempatisini anlayamadım bir türlü. 2010 Dünya Kupası' nı bu ülkeye almak için çalıştı, adamların bu büyük organizasyonu düzenlemesine yardımcı oldu ve çalışmaları sürekli takip etti. Şimdi de büyük tartışmalara yol açan ve ekrandaki izleyicinin kafasını şişiren, hiçbir cazibesi olmayan Vuvuzela için 'kaldırılmayacak' sinyalini verdi ve burada da Afrikalı' nın yanında oldu. Hatta bir adım daha ileri gitti. "Ülkelerin geleneksel çalgıları turnuvanın rengi ve kaldırılamaz. Benim memleketim İsviçre' de de inek çanı var. Kulağa hoş gelmiyor ama bu onun yasaklanacağı anlamına gelmez." diyerek konuyla ilgili kararlı olduğunu gösterdi. Afrikalılar da bugün tribünlerden "Thank you Blatter" yazılarını eksik etmediler. Bizim de FIFA Başkanı arkamızda dursa zurnayı susturmayız ! Başka ne çalarız ?
Sezon bitiminden beri transferde bir türlü istediği futbolcuları kadrosuna katamayan Beşiktaş, eski futbolcusu Nihat Kahveci ile 3+1 yıllık anlaşma sağladı. Nihat daha önce İspanya' da futbol oynamaya devam etmek istediğini defalarca söylese de, Beşiktaş kendisini ikna etmeyi başardı. Türkiye' ye gelirse de Beşiktaş' dan başka takımda oynamayacağını söyledi ve Beşiktaş' a her zaman açık bir kapı bıraktı. Beşiktaş' da dönemin teknik direktörü John Benjamin Toshack' ın gözüne girmeyi başarmıştı Nihat daha genç yaşında. İnönü' de Barcelona' yı 3-0 yenen Beşiktaş' ın yıldızlarındandı. Beşiktaş' da oynadığı 144 maçta 65 gol atmayı başardı ve La Liga' nın yolunu tuttu, yeni takımı Real Sociedad oldu. Sociedad' da çok başarılı oldu. Luiz Nazario Ronaldo ile gol krallığı yarışında son haftalara kadar çekişti. Sociedad Valery Karpin, Darko Kavocevic, Xabi Alonso gibi yıldızlarla 2. olmayı başardı ve Şampiyonlar Ligi' ne katıldı. Hatta gruplarda Galatasaray ile eşleşti ve Ali Sami Yen' de Kovacevic' e yaptığı müthiş asist unutulmazdı. Sociedad' da çıktığı 115 maçta 53 gol attı. Burada geçirdiği başarılı sezonların ardından İspanya' da son yılların yükselen değeri Villarreal' e transfer oldu. Takımın en çok kazanan oyuncusu oldu bir dönem. Son sezonunda sakatlıklar yüzünden bir türlü isteneni veremedi. EURO 2008' de çeyrek finalde Hırvatistan' a karşı 117. dk' da kullandığı frikikte, gereksiz yere sakatlandı. Ve bu sakatlık yarım sezon sürdü. Daha sonra sahalara dönse de eskisi gibi olmadı hiçbir şey. Nihat Kahveci Mart 2009 geldiğinde Villarreal formasıyla 1 yıldır gol atamamıştı. Yine de burada çıktığı 43 maçta 23 gol atmayı başardı. Villarreal bu sezon Şampiyonlar Ligi' ne gidemeyecek ve Nihat Kahveci bu yönden bakılınca akıllı bir transfer yaptı. Yıllık ücreti de İspanya' dakini aratmaz. 1979 doğumlu olan Nihat, kariyerinin kalanını Türkiye' de tamamlar artık. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Beşiktaş defansta Gökhan Zan' dan boşalan yere bir yabancı transferi yapıp, Bobo' yu da iyi fiyata satarsa çok iyi bir iş yapmış olur. Çünkü geçen sezon Zapotochny göbekte bir türlü isteneni veremedi. Sol bekte de önemli bir transfer yaptı Beşiktaş. Gaziantepspor' da bu sezon dikkatleri üstüne çeken İsmail Köybaşı ile anlaştı. Transferin bedeli henüz açıklanmadı ama, Beşiktaş' ın 3 oyuncu ve para vereceği biliniyor. İsmail sol bekte İbrahim Üzülmez' in yerini uzun yıllar doldurur. İbrahim artık yedek kalacak gibi, çünkü bir takımda en çok koşan oyuncu bekte oynayandır ve İbrahim' in de ilerleyen yaşı kendisine dezavantaj oluşturuyor.
Konfederasyon Kupası yarı final maçı, ABD - İspanya karşı karşıya. İspanya son 15 maçını kazanmış ve son 35 maçında mağlubiyet görmemiş, hem de bu maçların içinde son Euro 2008 de var. 2002 Dünya Kupası' nda Güney Kore' ye hakem faciasıyla elenmişlerdi. Almanya 2006' da ise tecrübeli Fransa' ya 3-1 kaybetmişlerdi. Kadrosundaki bütün futbolcular mevkilerinde dünyanın en iyileri arasında olmasına rağmen bir türlü kupa ya da final göremiyorlardı milli takımda. Neyse ki Euro 2008' de olağanüstü bir takımla şampiyon olmayı başardılar ve 35 maçlık bir yenilmezlik serisi de gelmiş oldu. Bu sayıya daha önce ulaşan tek takım, Dünya Kupası' nı en çok kazanan Brezilya. ABD de Konfederasyon Kupası' nda grupta başardığı mucizelerin ardından İspanya' nın rakibi olmuştu. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Son yıllarda kaybetmeyi unutan İspanya, dünkü ABD gibi dirençli bir takımla epeydir karşılaşmamıştı. ABD ' li futbolcular sanki 2010' da Afrika Dünya Kupası' ndaymış gibi azimli, hırslı, istekliydiler ve bir o kadar da sert oynadılar. Kalede Tim Howard inanılmaz bir maç çıkarttı. Manchester United ' da oynadığı dönemlerde yersiz hatalar yapan adamdan eser kalmamış. Onun dışında London Donavan, Dempsey, Bradley, Altidore, Onyewu mükemmel oynadılar. 26. dakikada Altidore ile 1-0 öne geçen ABD, ilk yarıda Torres ve Villa' ya bir kaç pozisyon verse de beraberlik golü gelmedi. 2. yarıda da top sürekli İspanya' da olmasına rağmen direnen bir ABD vardı ve zaman zaman atağa çıktılar. ABD müthiş hızlı bir şekilde kontra atağa çıkan bir takım. Bu çıkışların birinde topu çok iyi taşıyıp atağı başlatan Dempsey, sağdan gelen yerden ortada Ramos' un altıpasta yaptığı inanılmaz hatayı değerlendirdi ve topu ağlara gönderdi. Fulham' da oynayan Dempsey çok daha iyi yerleri hak ediyor. Real Madrid Cannavaro' dan boşalan yere kesinlikle bir adam almalı. Ramos' u göbeğe çekip, sağ beke bir adam almak doğru olmayacak. Çünkü dün Ramos' un yaptığı hata inanılır gibi değildi. Forvet oyuncusu çok net bir gol kaçırınca bunun bir telafisi olabilir, ancak defansta böylesine hatalar takımı kupadan edebilir. İspanya için bu mağlubiyet erken uyarı oldu. İspanya geçtiğimiz yıllardaki maçlara bakınca, skor avantajını pek kaybetmemişti. ABD karşısında 1-0 geriye düştükten sonra, Xavi dışındaki oyuncular biraz daha bireysel oynamaya başladı ve o sayısız paslarla atağa çıkan İspanya' dan eser kalmadı. Herkes kahramanlığa soyununca ve ABD savunması da 2. yarıda daha az pozisyon verince; 35 maçlık yenilmezlik serisi de son buldu. İspanya' da orta sahada İniesta ve Senna yoktu ancak bunlar mağlubiyet için sebep olmamalı, kaldı ki yerlerinde Fabregas ve Xabi Alonso oynadı. Maç bitiminde bazı İspanyol futbolcular, rakiplerini tebrik etmeden soyunma odasına gitti, bu da böylesine büyük bir takımın oyuncularına yakışmayan bir davranıştı. Konfederasyon Kupası' nda bugün yarı finalin diğer maçında Güney Afrika - Brezilya karşılaşacak. Maç 21.30 ' da, yayın TRT 1 . Bu arada Afrika' nın tribünlerde gelenekselleşen boru sesi, ekranda 90 dakika boyunca ciddi biçimde kafa şişiriyor. Bazı programlarda 2010 Dünya Kupası' nda bunun kaldırılması için anketler var.
Trabzonspor ligin 29. haftasında Sivasspor' dan aldığı 3-0 ' lık yılın en ağır mağlubiyetinin ardından, Ersun Yanal ile yolları ayırmıştı. Sene sonunda yeni bir teknik direktörle anlaşmak isteyen yönetim, bu arayışlarında bir türlü mutlu sona ulaşamıyordu. Sonunda aradıkları hocayı buldular, Hugo Broos. Türkiye' deki futbolu ne kadar bildiği tartışılır Belçikalı' nın. Teknik direktörlük kariyerine bakarsak; 1988-91 Molenbeek, 1991-97 Club Brugge, 1997-2002 Excelsior Mouscron, 2003-05 Anderlecht, 2005-08 Genk ve son olarak da Yunanistan' ın Panserreikos takımın çalıştırmış. Elde ettiği başarılar; 1992 ve 1996 Brugge ile Belçika Ligi şampiyonluğu, 1995 ve 1996 Belçika Kupası Şampiyonluğu, 2003-04 sezonunda Belçika Şampiyonluğu. Kariyerinde 4 kez 'Yılın Teknik Adamı' seçilmiş olan 57 yaşındaki Broos, Belçika futbolunu deyim yerindeyse 'yalamış yutmuş' bir adam. Yunanistan' da bir dönem görev yaptıktan sonra Türkiye' ye geldi. Yunanistan' da takımın başına devre arasında geldiğinde 8 puanla küme düşme hattında olan takım, sezon sonunda Broos ile 25 puana ulaşsa da ligden düşmekten kurtulamamış. Yunanistan Kupası' nda da Panathinaikos ve Larissa gibi takımları elemeyi başarmışlar. Belçikalı hoca, gençlere kadroda sık sık şans vermeyi ve bu konuda tereddüt etmeyeceğini söyledi sözleşmeyi imzalarken. Ersun Yanal ile sezonu 3. bitiren Trabzonspor, bakalım seneye nasıl bir performans gösterecek. Bu arada Trabzonspor' da oynayan Yattara ve Colman da bir dönem Belkçika Ligi' nde top koşturdu. Belçikalı teknik adam nasıl bir futbol oynatacak merak konusu.
'Cam Adam' olarak da bilinen Gökhan Zan artık Galatasaray için ter dökecek. Servet' in Marsilya transferine onay verdikten sonra o bölgeye bir adam almaları gerekiyordu zaten. Zan tam isabet oldu. Türk futbolunun yıllardır içerisinde, ancak sürekli sakatlanması en büyük dezavantajı. İki yıllık bir sözleşme imzalanmış Gökhan' la. Beşiktaş kendisiyle anlaşmaya pek yanaşmadı herhalde. Şampiyon olan takımın kaptanının, önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi' nde oynama imkanı varken başka bir takıma gitmesinin başka bir nedeni olmamalı. Şimdi göbeğe adam alma sırası Beşiktaş' ta. Bu arada Galatasaray UEFA Avrupa Ligi 2. ön elemesinde Kazakistan' ın Tobol takımıyla karşılaşacak. İlk maç 2 Temmuz, rövanş 9 Temmuz Perşembe .
Şampiyon Beşiktaş bu yıl ligde ve kupada gösterdiği başarıyı, transferde gösteremedi. Mehmet Topuz' u Fenerbahçe' ye kaptırdılar. Eski futbolcuları Nihat Kahveci' den de ret cevabı aldılar. Bobo Olympiakos' a gidebilir. Bugün Alman Bild Gazetesi Hamburg' da oynayan Atouba' nın Beşiktaş' a gideceğini yazmış. Beşiktaş bir yandan da sakatlıklarla boğuşan, sönük yıldız olan ve Türkiye' ye gelebilecek olgunluğa (!) erişmiş olan Fransız Louis Saha' nın peşinden koşuyor. Takıma resmi olarak tek kattıkları isim ise Fink. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Fenerbahçe kötü geçirdiği bir sezonun ardından, transfere hızlı girdi. Sivasspor' dan Bilica, Gaziantepspor' dan Bekir, Kayserispor' dan Mehmet Topuz, Ankaraspor' dan Özer Hurmacı' yı renklerine kattı. Ayrıca Daum ve Aykut Kocaman' ı da takımın başına getirdi. Lugano' nun da takımdan gitmesine kesin gözüyle bakılıyor. Anadolu' nun yetenekli ve başarılı oyuncularını topladılar adeta. Aziz Yıldırım takım için savaşan oyuncular alacağını söylemişti. Doğru olan da bu ve transferler de o yönde. İç transferde de Volkan Demirel ile bugün bir anlaşma sağlandığı belirtildi. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Galatasaray takımın başına Frank Rijkaard' ı getirdi. Bursaspor' dan Mustafa Sarp' ı transfer etti. Kaleye Atletico Madrid' den Arjantinli Leo Franco' yu aldılar. Lincoln gidecek mi kalacak mı henüz belli değil. Servet Marsilya' ya transfer oldu. Galatasaray' ın bu transferden alacağı ise 8 milyon Euro. Sivasspor' dan 500 bin Euro' ya aldıktan sonra, bu paraya satmak büyük bir başarıdır. Galatasaray Servet' den gelen bu parayla 1-2 iyi futbolcuyu kadrosuna katabilir. Forvete Baros' un yanına bir adam alacak gibiler. Nistelrooy' un adı çok geçti bir dönem. 33 yaşında ve bu yıl dizinden geçirdiği sakatlık yüzünden 9 aydır futboldan uzak. Onun da Türkiye' ye gelmeyi kabul etmesi sürpriz olmaz. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Trabzonspor Ersun Yanal' ı gönderdikten sonra hocasız kaldı. Kimse gelmiyor takımın başına. Önce Sven Goran Ericcson, şimdi de Fernandez kendilerine gelen teklifleri geri çevirdiler. Acaba tekrardan Ersun Yanal ile anlaşsalar ayıp mı olur ? Futbolun ayıbı olmaz aslında. Mehmet Topuz Beşiktaş forması giyip, 50 milyon verseler Fenerbahçe' de oynamayacağını söyledikten birkaç gün sonra Aziz Yıldırım kendisini getirip sözleşmeyi imzalattı ve Topuz da imzadan sonra Fenerbahçe' nin bu kadar büyük klüp olduğunu bilmediğini söyledi ! Ya da Emre Belözoğlu' nun Galatasaray' da yetiştikten sonra gelip Fenerbahçe' de oynaması... Bunlar oluyorsa, Trabzonspor Ersun Yanal' ı gönderip geri aldıktan sonra mı ayıp olacak ? Trabzonspor yönetiminin en geç önümüzdeki hafta teknik direktörü açıklayacağı bildirildi. Futbolcu transferinde ise; bir dönem Galatasaray' da oynamış sol bek mevkide görev alan Ferhat Öztorun' u Manisaspor' dan aldılar. Almanya' dan da Zafer Yelen' i transfer ettiler. İBB' de başarılı sezon geçiren Tjikuzu ile de çok büyük oranda anlaşma sağlanmış. Gelmesi durumunda Hüseyin Cimşir gönderilebilir. Yönetim henüz Hüseyin ile sözleşme yenilemedi. Son olarak Engin Baytar ile anlaşmışlar, klübüyle ufak pürüzler ortadan kalktıktan sonra transfer tamamlanacak. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Bilica' yı Fenerbahçe' ye satan karşılığında Yasin Çakmak' ı alan Sivasspor, İBB' den Erman Kılıç' ı transfer ederken; İBB' ye Herve Tum ve Kanfory Sylla' yı verdi. Kayserispor, Gençlerbirliği' nden 24 yaşındaki Hakan Aslantaş' ı transfer etti. Eskişehirspor, Kayserispor' dan Ragıp Başdağ' ı aldı. Ankaragücü, Antalyaspor' un sağ kanat oyuncusu olan Abdullah Çetin' i kadrosuna kattı. Gençlerbirliği Samet Aybaba' dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna Alman Thomas Doll' u getirdi
Premier Lig' de 2009-2010 sezonunun fikstürü belirlendi. Türkiye' deki yayın hakları geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Spormax' de. 15 Ağustos 2009 ' da başlayacak olan ligde ilk hafta maçları şöyle :
İngiltere' de bahis olayı iyice çıldırmış durumda. "Öğleden sonra yağmur yağar mı? " konusuna bile bahis açılan bir yerde, futbolla ilgili de her şeye bahis var tabi. Küme düşen Middlesbrough' da da Tuncay Şanlı için bahis açılmış. "Önümüzdeki yıl hangi takımda forma giyecek ? " . Oranlara bakılırsa, Tuncay' ın gelecek yılki muhtemel takımları hiç de fena durmuyor. Oranlar şöyle :
Liverpool 3.00 Chelsea 3.50 Middlesbrough 6.00 Tottenham 8.00 Sunderland 11.00 Aston Villa 13.00 Everton 13.00 Fenerbahçe 13.00 Beşiktaş 17.00 Galatasaray 21.00 Celtic 26.00
Transferi olay olan Mehmet Topuz dün gece Fenerbahçe Başkanı ile İstanbul' a geldi. Önümüzdeki yılı Fener forması giyecek. Yıllık alcağı ücret ise 2.3 milyon Euro. Sivasspor' dan Bilica ve Gaziantepspor' dan Bekir' i aldıktan sonra Mehmet Topuz' u da renklerine bağladı Fenerbahçe. Şimdi gözler yabancı transferinde ...
Perez 2000 yılında Real Madrid başkanlığına adaylığını koyduğunda, seçildiği takdirde o dönemin büyük yıldızlarından Figo' yu transfer edeceğini vaadetmişti. Hem de Figo ezeli rakipleri Barcelona' da oynarken. Dünyada bu haberi duyan bir çok kişi bunu klasik seçim sözlerinden biri olarak düşündü. Ancak Real Madrid' de başkanlık seçimini kazanan Perez, birkaç gün sonra elinde 10 numaralı Real Madrid formasını tutan Figo ile objektifler karşısına geçti ve transferi dünyaya duyurdu. Perez' in bu transfer için Barca' ya 58.5 milyon Euro vermesiyle birlikte Galacticos dönemi başladı. Hemen bir yıl sonra Perez bir bomba transfere daha imza atıyordu. Fransa' nın 1998 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonasını kazanmasında en büyük pay sahibi olan, Juventus' da da oynadığı futbolla büyüleyen Zinedine Zidane' ı yaklaşık 70 milyon Euro' ya Real Madrid' e getirmeyi başardı. Ve bu transfer, bugünlere kadar rekor transferdi. Madrid ekibinin her sene bir yıldız futbolcu transfer etmesi alışılmış bir durum haline gelmişti. 2002 yılı geldiğinde transfer edilen isim ise Ronaldo oldu. PSV, Barcelona, Inter' de oynadığı dönemlerde fırtına gibi esen Ronaldo, son olarak 2002 Dünya Kupasında 8 golle gol kralı olarak Brezilya' ya şampiyonluğu getirdi ve hemen ardından Real Madrid' e transfer oldu. Perez bu transfer için de 45 milyon Euro civarı bonservis ödedi. 2003 yılında bir başka yıldız David Beckham' ın Real Madrid' e transferi 35 milyon Euro' ya gerçekleşti. Dünyanın en popüler futbolcusu Beckham' ın forma satışı ve sponsorluk gelirlerinden önemli kazanç elde edildi. Ayrıca Uzak Doğu' ya da hazırlık maçlarına gidiyordu Real Madrid. Bunca yıldızı aynı takımda barındıran klüp, 3 sezonda 2 lig şampiyonluğu ve 1 şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanmıştı. Perez verdiklerinin karşılığını alıyordu adeta. 2004 yılında İngilizler' in altın çocuğu Micheal Owen' i Liverpool' dan transfer etti. Bu transfer için ödenen rakam, diğer yıldızlara ödenenin yanında kelepirdi, 12 milyon Euro. Ama ne var ki sakatlıklar Owen' ın başından eksik olmadı. 2005 ' de Santos' dan Robinho' yu 45 milyon Euro'ya transfer etti Perez. Daha sonraları takımı tamamen pazarlama odaklı yönetmek, klübün değerlerinden uzaklaştırmakla suçlanan Perez, 2 sezon sportif başarının uzağında kalınca artan baskı sonucunda 27 Şubat 2006'da istifa etti. Yerine gelen Ramon Calderon da mali genel kurulda usulsüzlük yaptığının ortaya çıkmasıyla görevi bıraktı. Perez yeniden başkanlığa adaylığını koyarken, 2. Galacticos' u yaratma sözü verdi. Göreve gelir gelmez önce Kaka için Milan' a 64.5 milyon Euro, sonra da Cristiano Ronaldo için Manchester United' a 96 milyon Euro ödemeyi kabul ederek iki dünya yıldızıyla daha anlaştı. Böylece dünyanın en pahalı 4 transferinin altına imzayı atmış oldu. Peki nereden geliyordu bu değirmenin suyu ? Florentino Perez, İspanya' nın en büyük inşaat şirketi olan ACS' nin sahibi. Şirket dünya çapında 831 firmayla iş yapıyor. Forbes dergisinin araştırmasına göre Perez, 1.8 milyar dolarlık servetiyle, dünyanın 387. büyük zengini.
Transferde hız kesmeyen Real Madrid, David Villa için Valencia ile büyük ölçüde anlaştı. Villa için Chelsea' nin de gündemde olduğu, ancak yıldız futbolcunun ve klübünün tercihinin Real Madrid' den yana olduğu belirtildi. Villa' dan sonra sıra David Silva' ya da gelecektir. Madrid' de Robben ve Huntelaar dışındaki Hollandalılar yolcu gibi.
Florentino Perez "Galacticos" vaadlerini bir bir yerine getirmeye devam ediyor. Kaka' yı 64.5 milyon Euro' ya aldıktan sonra, Cristiano Ronaldo için de MANU' dan vizeyi aldı. Ödeyeceği tutar ise bir rekor, 96 milyon Euro. 30 Haziran' da işi resmiyete bağlayacaklarmış. Dünya yıldızları İspanya' da toplanmaya başladı. Kaka 2007' de Milan' da Şampiyonlar Ligi' ni kazandığında Avrupa' da yılın futbolcusu seçilirken, Ronaldo da 2008' de aynı başarıyı Manchester United' da gösterdikten sonra yine aynı ödüle layık görülmüştü. Real bundan sonra kimi getirirse şaşırmayız artık. Xabi Alonso, Ribery, David Villa, David Silva gibi isimleri de kadrosuna katacak gibi Perez. Defansı da unutmaz tabi. Cannavaro gitti bu sene, oraya iyi bir takviye yapacaktır. Ayrıca defansın solu da zayıf. Öyle görünüyor ki; Perez' e buralara adam alınması gerektiğini hatırlatmak bile yetecek. Adam ağzından ne çıksa yerine getiriyor. Yalnız takımın başına getirdiği Pellegrini yetersiz kalabilir. Böyle bir takıma daha iyi bir teknik direktör iyi olurdu sanki. Bunca yıldızı bir arada tutmak kolay olacak mı göreceğiz. Parayla yıldızları toplayan Real Madrid mi, yoksa altyapı ağırlıklı kadrosuyla Barcelona mı ? Önümüzdeki yıl La Liga maç yayın hakları hangi kanalda olacak? Bilen, duyan varsa yoruma iliştirsin.
Yeni sezonda teknik direktör arayışlarını sürdüren Trabzonspor' da İsveçli Sven Goran Eriksson ile de anlaşma sağlanamadı. Eşinin Türkiye' de yaşamak istememesiymiş sebep. Zaccheroni' yi yedekte tuttuğunu söylüyordu Sadri Şener. Yeni sezon 9 Ağustos' da başlayacak, bir an önce takımın başına biri getirilse iyi olacak. Yoksa yıl boyunca başarısızlıkların sebebi her zamanki gibi adaptosyon sürecinin atlatılamamasına bağlanacak.
Bir zamanlar İtalya' da Juventus' da oynayan, şimdi ise Wigan Athletic ile sözleşmesi bulunan Fransız futbolcu Olivier Kapo, Türkiye' nin büyük takımlarının birinden çok iyi bir transfer teklifi aldığını ve bu transferin gerçekleşmemesi için bir neden olmadığını söyledi. Skysports ' un internet sitesindeki bu habere göre; Kapo' nun önümüzdeki sezon ilk 11 oynamak istediği ve Türkiye' yi ciddi olarak düşündüğü belirtildi.
Yılın transferi gerçekleşti. Milan ile 64,5 milyon Euro' ya el sıkıştı Real. Kaka' nın yıllık ücreti ise 9 milyon Euro. Son bir yıldır İspanya' da başta Marca Gazetesi olmak üzere bütün gazeteler bu transferin gerçekleşme ihtimallerini yazdılar. Sezon içerisinde Manchester City de Kaka' yı istemişti, hatta Real Madrid' in verdiğinin yaklaşık iki katını önermişlerdi. Ancak Kaka bu teklifi kabul etmeyip Milan' da kalacağını söyledi. Kaka bir Robinho değildi elbette. Brezilya' nın en zengin ailelerinden birinin çocuğu olarak, bir klübün ona daha fazla yıllık ücret önermesi Kaka' yı cezbedemezdi zaten. Büyük futbolcular her zaman büyük düşünmeli. Beckham haftada yaklaşık 1 milyon dolar kazanmasına rağmen Los Angeles' a gittiğine bin pişman. Her fırsatta Avrupa' da top oynamak istediğini, 2010 Afrika Dünya Kupası' nda İngiltere ile başarı kazanmak istediğini söylüyor. ABD' de oynadığı süre boyunca da Capello' nun kendisini milli takıma almayacağı belli. Sonuçta yılın transferi Kaka önümüzdeki sezon La Liga' da. Kaka' nın, Zidane' ın 5 numaralı formasını mı yoksa Milan' daki 22 numarayı mı giyeceği henüz belli değil. Bu yıl olması muhtemel bir diğer büyük transfer de Ribery' nin Real' e gitmesi. Sezon içerisinde böyle bir transferin sözü geçmişti. Perez' in yıl sonunda başkanlığa seçilmesi halinde; Zidane' ı sportif direktör olarak takımın başına geçirmesi, Kaka ve Ribery' i de transfer edeceği yazılmıştı. Bir tek Ribery kaldı transferi gerçekleşmeyen. Konuyla ilgili de klübün efsane ismi Franz Beckenbauer "Ribery konusunun ortadan kalkması için ya Ribery sözleşmesini önceden uzatır ya da gitmesine izin veririz." diyerek bu transferin olmasına da açık kapı bıraktı. Ayrıca dünyanın en çok borca sahip takımlarından biri olan Valencia da David Villa' yı Real Madrid' e satabilir bu yaz .
Fransa - Türkiye Hazırlık Karşılaşması Stade de Gerland ( Lyon) Fransa : Lloris, Abidal, Boumsong, Mexex, Sagna, Diarra, Toulalan, Malouda, Gourcuff, Benzema, Anelka Türkiye : Volkan, İbrahim Üzülmez, Hakan Balta, Gökhan Zan, Sabri, Mehmet Topal, Nuri, Arda, Tuncay, Halil, Mevlüt (Eren)
Beklendiği gibi Fransa maça daha hızlı başladı. İlk dakikadan itibaren savunmanın arkasına atılan toplarla Benzema ve Anelka' yı kaçırarak etkili olmaya çalıştılar. Pozisyonları bulsalar da ilk yarıda kaleyi bulan önemli pozisyonları yoktu. Solda Abidal-Malouda, sağda Sagna-Gourcuff sürekli bindirmeler yaptılar. Türkiye ise defans dörtlüsünün önünde Nuri ve Topal, ortasahanın solunda Arda ve sağında Tuncay ile başladı maça. Nuri Şahin büyük bir sakatlık geçirmezse, önümüzdeki 10 yıl milli takım ön liberosunda görev yapabilecek bir oyuncu. 21 yaşında olmasına rağmen son derece sakin oynuyor, mükemmel de bir sol ayağı var. - İlk yarıda ilk belirgin şutumuz 26. dakikada Halil ile uzaklardan cılız bir şekilde kaleyi buldu. Bu dakikaya kadar sürekli Fransa akınları izlerken, bu şuttan sonra karşılıklı ataklar başladı. Türkiye her pozisyona girmesinden sonra, kalesinde ciddi pozisyonlar görmeye başladı. - 31.dakikada Gourcuff' un savunmanın arkasına mükemmel gönderdiği topla kaleciyle karşı karşıya kalan Anelka, topu yandan auta gönderdi. Yağmurun da yağmasıyla kayan zemin, topa rahat vurmayı engellemeye başlamıştı. Ama Fransa akınlarının önü arkası kesilmedi. Sürekli savunmanın arkasına toplar atmaya devam ettiler. - 32. dakikada niyahet ciddi bir atak geliştirdik. Orta alandaki paslaşmalardan sonra Mevlüt' ün güzel pasını göğsüyle çok iyi önüne alan Tuncay, ceza sahasına girdi. Son çizgiye inerken pasını boşta olan Arda' ya çıkardı, Arda' nın gelişine yerden vuruşu kalecinin sağından az farkla auta gitti. - 34. dakikada yine bir Türkiye atağı gerçekleşti. Sol kanatta yapılan üst üste paslar sonucunda topla buluşan Mevlüt, gol vuruşunu yapamadı. - 37. dakikada yine savunmanın arkasına atılan topta kaleci Volkan' ın kalesini terkettiğini görmeyip topa müdahale eden İbrahim Üzülmez, Anelka' nın araya girmesi sonucu rakibine yaptığı hareketle penaltıya sebebiyet verdi ve kırmızı kart gördü. Bu sezon oldukça başarılı görev yapan İbrahim' den beklenmeyecek bir hataydı diyemiyorum. Kendisi bugün görev yaptığı dakikalarda oldukça etkisiz ve çok hatalı oynadı. Topun başına geçen Benzema Volkan' ın sağından topu ağlara gönderdi. Volkan' ın topa müdahalesi yetmedi. 1-0 - 10 kişi kalan Türkiye 41.dakikada 4-4-1 sistemine geçmek zorunda kaldı. Mevlüt oyundan çıkarken, giren isim Kayserispor' un genç stoperi Eren oldu. Stoper başlayan Hakan Balta da sol beke geçti.
İkinci yarıda Halil' in yerine Semih oyundaydı. İlk yarıya göre daha atak başlayan Türkiye sahadaydı. Arda' nın etkili oyunuyla pozisyonlara girilse de değerlendirilemedi. - 55. dakikada ilk yarıda etkisiz olan Arda' nın önderliğinde gelişen atakta, topa gelişine vuran Hakan Balta pozisyondan yararlanamadı ve üstten auta gönderdi topu. Bu dakikada Benzema' nın yerine Fransa Ligi' nde bu yıl gol kralı olan Gignac oyuna girdi. - 56. dakikada sağdan gelişen Fransa atağında Anelka' dan gelen topa gelişine ayağının içiyle falsolu vuran Gignac, üstten auta gönderdi. Oyundan Anelka ve Malouda çıkarken, yerlerine Ribery ve Govou girdi. Ribery sol kanada geçti ve girer girmez şık hareketlerini konuşturdu. Bu dakikadan sonra Ribery ve Gourcuff ile gelişen Fransa atakları izledik. - 61. dakikada soldan ceza sahasına giren Ribery' nin yerden vuruşunda Volkan gole izin vermedi ve ayaklarıyla topa engel oldu. - 73. dakikada Mehmet Topal' ın yerine oyuna Bursaspor' un 19' luk yeteneği Sercan Yıldırım girerken Fatih Terim de risk almaya başladı ve çift forvete döndü. - 74. dakikada sağ kanattan gelen ortaya gelişine vuran Ribery yine Volkan' ı geçemedi, köşeden çok iyi çıkardı topu Volkan. - 75 ' te Nuri' den aldığı pası ceza sahası içinde iyi kontrol eden Sercan, dışarı Arda' ya çıkardı. Arda' nın vuruşunda savunmanın da müdahalesiyle top kaleciye çarpıp geri döndü. 77. dakikada Arda çıktı, yerine Yusuf girdi. Bu dakikadan yaklaşık 5 dk sonrasına kadar maç durdu. Çünkü yurt dışında oynadığımız maçlarda tribünlerde gelenek haline gelen 'Maçı Sabote Etme' huyumuz sahne aldı ve maç durdu. Durumun devam etmesi halinde maçın geri kalanının oynanmayacağı anons edildi. Neyse ki sorun çabuk atlatıldı ve maça döndük. - 84. dakikada Gourcuff' un kullandığı serbest vuruşu, Volkan çok iyi çıkardı. - 90. dakikada yine Gourcuff' un pasında topla ceza sahasında buluşan Govou topu Volkan' ın solunda direğe nişanladı. Fransa atakları bitmek bilmedi. Yine ve yine Gourcuff ile başlayan bir Fransa atağında topla buluşan Ribery, Gignac' ı çok iyi kaçırdı, kaleciyle karşı karşıya kalan Gignac yine geçemedi Volkan' ı. Seken topu defans uzaklaştırdı. - 90 + oynanırken Ribery' nin hızı kesilmedi. Sol kanattan aldığı topa çok sert vurdu. Savunmaya sürten top kornere gitti. Kornerden gelen topa kafayı Boumsong vurdu ve yine savunma topu gole giderken önledi. Ve maç bitti. 1-0
Türkiye 10 kişi kalmasına rağmen çok kötü oynamadı. Sonuçta yediği tek gol de penaltıdan. Maçın adamı kuşkusuz Yohan Gourcuff' du. Her atak onla başladı, savunmanın arkasına sayısız top attı. Onun dışında Real Madrid' in Porstmouth' dan ara dönemde aldığı Diarra da oynadığı süre boyunca Türkiye ortasahasıyla tek başına mücadele etti. Türkiye' de kırmızı kart gören İbrahim' den sonra kötü oynadı diyebileceğimiz tek isim herhalde Sabri' dir. İlk yarıda attığı her pasta hata yaptı. Kötü geçen bir sezonda taraftarla da arasının iyi olmaması nedeniyle kafası rahat değil sanki. Topu aldığında kendisine güvenmiyormuş gibi bir izlenim verdi bugün.
Maçın son dakikalarında sol kanatta topu saklayan Yusuf' a Gignac faul yaptı. Topu yerden alan Yusuf sinirlenince bir an topu Gignac' ın suratına atacak gibiydi, neyse ki fake attı. Yusuf' un yüzündeki ifade görülmeye değerdi.
Türkiye bu futbolla kalan maçlarda istediği sonuçları alıp, 2010 Afrika Dünya Kupası' na gider mi ? Puan tablosuna ve fikstüre bakınca zor gibi görünse de, bundan önceki dönemlerde de ucu ucuna katılmıştık Dünya Kupası' na ve Avrupa Şampiyonası' na. Umarım zoru seven Türkiye bu işin de altından kalkıp, grupta İspanya' nın ardından ikinciliği elde eder ve Afrika yolu bize de açılır.
1962 doğumlu olan Hollandalı Frank Rijkaard' ın futbolculuk kariyeri son derece parlak. Ajax, Real Zaragoza, Milan' da oynadı. Yetiştiği klüp olan Ajax' ta 7 yıl görev yapan Rijkaard 3 lig şampiyonluğu, 1 Kupa Galipler Kupası kazandı. 1985 ve 1987 ' de yılın Hollandalı futbolcusu seçildi. Ajax' da 206 maçta 46 gol atma becerisini gösterdikten sonra Real Zaragoza' ya transfer oldu. Bu sırada Hollanda Milli takımında da 1988' de Avrupa Şampiyonluğu yaşadı. Zaragoza'da kısa bir süre oynadıktan sonra, 1988 yılında Milan' a gitti. Milli takımdan da arkadaşları olan Gullit ve Marco Van Basten ile Milan' a altın dönemini yaşattılar. 1992 yılında İtalya' da yılın futbocusu seçildi. Milan ile 2 lig şampiyonluğu, 2 Avrupa Şampiyonluğu, 2 UEFA Süper Kupası, 2 Kıtalararası Şampiyonluk yaşadı. 1993-95 yılları arasında yetiştiği klüp olan Ajax' a geri döndü. Oynadığı 2 yılda da 2 lig şampiyonluğu daha yaşadı. 1995 yılında futbolu bırakan Rijkaard, Hollanda Milli takımında Gus Hiddink' in yardımcısı olarak görev yaptı. Hiddink' in ayrılmasından sonra da takımın başına geçti. EURO2000 ' de Hollanda' nın başındayken takıma çok iyi futbol oynatmasına rağmen, İtalya' ya penaltılarda kaybedince istifa etti. Ardından 2001-2002' de Rotterdam' ı çalıştırıp, 2003' de Barcelona' nın başına geldi. Bugün Barcelona olağanüstü top oynuyorsa, bunda Rijkaard' ın da payı vardır. Barca' da iki lig şampiyonluğu, iki İspanya Süper Kupası ve bir de Şampiyonlar Ligi Kupası kazandı. 2005-2006 sezonunda Barcelona' da kusursuz bir sezon geçirdi. La Liga Şampiyonluğu, İspanya Süper Kupası ve Şampiyonlar Ligi' ni bir sezonda kazandı ve kupaları topladı deyim yerindeyse. Daha sonra Barcelona' dan da ayrılan Rijkaard geçtiğimiz sezon takım çalıştırmadı. Çalıştırdığı takımlarda 4-3-3 formatını çok iyi uygulayan Rijkaard, Galatasaray' da nasıl bir sistemle oynatır takımı şu an için kesin bir şey söylemek zor. Alınacak ve gönderilecek futbolcular netlik kazandıktan sonra daha iyi oturtacaktır sistemi kafasında. Galatasaray Frank Rijkaard' ın yardımcısı olarak Johan Neeskens ile de anlaştı. O da Rijkaard gibi Hollandalı. 1951 doğumlu Hollanda Milli takımının eski oyuncusu, bir penaltı dehası olarak kabul ediliyor. Teknik direktörlük kariyerinde genelde yardımcı antrenör olarak görev yapmış. Bu ikili iyi bir seçim gibi görünüyor.
Son yılların en karmaşık transferi. Dün akşam Mehmet Topuz Beşiktaş ile anlaşma sağladı mı derken, bugün bonservisini Fenerbahçe' nin aldığı açıklandı. "Fenerbahçe de beni istedi ama Beşiktaş daha samimiydi. Ben zaten Beşiktaşlıydım ve artık Beşiktaş'ın futbolcusuyum." diyen Topuz, Fenerbahçe ile sözleşme imzalayınca bu lafını ne yapacak merak konusu. Bu yıl içerisinde benzer bir durum Yusuf Şimşek transferinde yaşanmıştı. Trabzonspor' un aldığı söylenirken, Beşiktaş ile anlaşıldığı açıklanmıştı. Transfer konusunda her şey paraya bakar. 2 yıl öncesine kadar Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal satmayacaklarını her fırsatta söyleyen, hatta İstanbul' da afişlere "Satmayacağız !" yazısını asan Kayserispor yönetimi sözünde ne kadar durabildi ! Gökhan Ünal' ı Trabzonspor' a, Mehmet Topuz' u da Fenerbahçe' ye sattılar. Belki bu direnişleri söz konusu transferlerden beklenenden fazla para kazanmalarını sağlamıştır. UEFA Şampiyonu Galatasaray' dan ayrılan Emre Belözoğlu' nun Fenerbahçe' ye gideceğine kim inanırdı, ya da Rüştü' nün Beşiktaş' a gideceğine, daha global örnek vermek gerekirse Figo' nun Barcelona' dan Real Madrid' e transfer olmasına ... Hepsi aynı kapıya çıkıyor.
Fenerbahçe' den sonra Galatasaray da yeni hocasını buldu. Hollandalı Rijkaard ile anlaşmaya varıldı. Akşam 20.00 ' da imza atılacakmış. 2006 yılında Barcelona ile Şampiyonlar Ligi' ni kazanan Rijkaard çok iyi bir seçim gibi görünüyor. Umarım başarılı olur. Ama burası Türkiye. Buradan Del Bosque, Zico, Gus Hiddink, Aragones geldi geçti...
Guardiola ile en başından beri sorunlar yaşayan Eto'o ve daha önce takımdan ayrılacağını açıklayıp taraftarın tepkisini çeken İbrahimovic' in takası gündemde. Moratti bu transferi halletmek için Barcelona' ya gitmiş. Barca' nın İnter' e Zlatan için, 30 milyon Euro daha vermesi bekleniyor. Böyle giderse önümüzdeki yıl İngiliz takımlarından çok Real Madrid ve Barcelona' dan konuşacağız.
Beşiktaş 5 milyon Euro bonservis bedeli ödeyecek Topuz için Kayserispor' a. Bu yıl 28 maçta 9 gol atma başarısı göstermiş Topuz. 4 yıllık bir anlaşma sağlanmış kendisiyle ...
Trabzonspor' da teknik direktörlük yapmak çok zor iş. En son gideceğim takım olurdu belki de teknik direktör olsam. Taraftarların beklentisi çok yüksek. Şampiyon olamadıysanız başarısız sayılıyorsunuz. Bu yıl da büyük umutlarla sezon başında takımın başına getirilen Ersun Yanal ile bitime 5 hafta kala yollar ayrılmıştı takımı şampiyon yapamadığı için. Kalan haftalarda PAF takımın hocası Ahmet Özen takımın başına geldi. Öyle ya da böyle takım sezonu 3. sırada tamamladı. Şimdi takımın başına kim getirilecek büyük merak konusu. Ersun Yanal' ı sezon bitmeden gönderen takıma nasıl bir hoca lazım ! Son 15 yılda Türkiye Milli takımını kimler çalıştırmış bir bakalım. Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Ersun Yanal ve Fatih Terim. Milli takım teknik direktörlüğüne gelmiş biri, bazı şeyleri kanıtlamıştır ki en önemli göreve getirilmiştir. Trabzonspor' un bu isimlerden birini transfer etme durumuna bakarsak; Mustafa Denizli Beşiktaş' ta, Şenol Güneş' i Güney Kore' deki takımı bırakmadı, Fatih Terim zaten şu an Milli takımlar teknik direktörü, Ersun Yanal' ı da son 5 hafta kala bizzat kendileri gönderdi. Bu isimlerle anlaşmak şimdilik mümkün görünmüyor. Bunların dışında kalan yerli teknik direktörler de birkaç gömlek aşağısında bu isimlerin. Bordo-Mavililer' in Ertuğrul Sağlam ve Abdullah Avcı ile bir girişimleri olmuş olsa da bir sonuca varılamamış. Bugün ise akşam saatlerinde çok enteresan bir son dakika gelişmesi yaşandı. Trabzonspor' u 2002-2004 yılları arasında çalıştıran Samet Aybaba ile yeniden anlaşma sağlanıldığı duyuruldu. Bu haber, klübün telefonlarının kilitlenmesine sebep oldu. Gelen bu son dakika haberine taraftarlardan, derneklerden gelen tepkilerden olacak ki 2 saat sonra Samet Aybaba ile anlaşma sağlanamadığı duyuruldu. Bir yöneticinin de Sadri Şener' e "Biz ikinci sınıf hocalarla çalışmayız." demesi, Şener' i oldukça sinirlendirdi. "Gelecek kongrede aday olmayabilirim." dedi. Son olarak da iki İspanyol hocayla daha görüştüklerini ve salı gününe kadar anlaşma sağlayacaklarını söyledi.
Milan Asbaşkanı Galliani de artık yelkenleri indirdi. "70 milyon Euro gibi bir parayı kaybetme lüksümüz yok." dedi. Zaten artık yaşlanan Milan kadrosuna takviyeler şart. Bunun için de en iyi kaynak Kaka transferi olacak. Real Madrid ile 5 yıllık sözleşme imzalayacağı düşünülüyor. Yıllık ücreti de 9.5 mılyon Euro civarı.
Bu sezon küme düşen Middlesbrough' da Tuncay Şanlı' nın ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Gazetelerde her gün ayrı transfer haberleri çıkıyor. Skysports' un bugünkü haberine göre; Liverpool, Milli futbolcu Tuncay Şanlı ile yakından ilgileniyor ve bu yaz kendisini kadrosuna katmak istiyor.Bu yıl Rafael Benitez' in ilgisini çekmeyi başardı ve İspanyol hoca Torres ile Tuncay' ın iyi ikili olacağını söylemiş. Tuncay ise konuyla ilgili kendisine resmi teklifin henüz ulaşmadığını; ama Liverpool gibi dünyaca ünlü bir klüpte forma giymek istediğini söylemiş. Gazete ayrıca Tuncay' ın topla koşularının ve yaratıcılık yeteneğinin çok iyi olduğunu, bu özelliklerinin de onu forvette serbest oynayabilen bir golcü yaptığını yazmış. Önceki gün de The Times gazetesi, Fulham' ın Tuncay' ı transfer edeceğini yazmıştı.
21.haftada Ali Sami Yen' de Kocaelispor' a 5-2 yenilen Galatasaray, Skibbe ile hemen yolları ayırmıştı. Kalan haftalarda kimi getirebilirlerdi acil olarak? Ya geçen seneki gibi Cevat Hoca ya da 'Gel' deyince gelecek birisi. Tabii ki ikincisi. Anadolu stajını henüz tamamlamamış olan Bülent Korkmaz geldi son 13 haftada takımın başına. Zaman zaman kötü sonuçlar alsa da, iyi de oynuyorlardı bazen. Beşiktaş ve Sivasspor maçlarında çok çok iyiydi oynanan futbol. Kaldı ki sezon ortasında gelmiş bir teknik direktör neyi, ne kadar değiştirebilirdi ! Ama herkes biliyordu ki, 'Gel' deyince gelen Korkmaz' a 'Git' deyince de sorunsuz bir şekilde ayrılacaktı. Eğer bir sorun çıkarırsa, zaten 'Hain Galatasaraylı Eski Kaptan' olarak anılmaya başlanırdı. Bugün Galatasaray yeni hocasını arıyor. Kim olursa olsun Bülent Korkmaz kadar çabuk harcayamazlar onu. Sarı kırmızılı klüp formasını yakın zamanda giyen futbolculardan Hakan Şükür, Hakan Ünsal, Bülent Korkmaz, Arif Erdem' den hiç birine jübile yapılmadı. Üstelik bu isimler UEFA Kupası' nı kazanan efsane kadroda olmalarına rağmen. İşte futbolcusuna bu denli vefalı olan Galatasaray' a da Bülent Korkmaz' ı 13 haftada göndermek yakışırdı. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Türkiye' deki futbola dair... Galatasaray yönetimi bu yıl birden fazla hata yaptı. Sene başında Skibbe' yi getirdiler. Tarihinde ilk defa Şampiyonlar Ligi ön elemesinde elendi Galatasaray. Skibbe ile sezona fena başlamadılar. Hatta hücumda korkunç gol atıyordu bir ara Cimbom. Türk futbolunun gelişememesinin en önemli nedenlerinden biri; Anadolu takımlarının bu yıl sıkça yaptığı gibi, başarısız sonuç alınınca ilk iş olarak teknik direktörün gönderilmesi. Trabzonspor ve Galatasaray da aynı şeyi yaptı. Kocaelispor' dan 5 yiyince gönderdiler Alman' ı. Skibbe bilmiyorki bu ülkede futbolun sonuçlara göre konuşulduğunu, aldığın sonuç kadar başarılı görüldüğünü ! Kocaeli 3-2 öndeyken Baros penaltıyı gole çevirse, belki Skibbe gönderilmeyecekti, hatta belki Galatasaray UEFA' da ve ligde daha iyi yerlerde bitirecekti sezonu. Skibbe' nin 1 yıllık performansını Baros' un atacağı bir penaltı mı belirleyecekti ? Yönetimin diğer bir yanlışı da; yine sene başında alınan Stuttgart' ın kaptanı Meira' yı sezon içinde göndermek. Gönderilme sebebi de klübün bozulan mali yapısı. Yöneticiler yıllık mali plan hazırlamıyorlar mı da sene içinde fazla borç çıkıyor. O zaman sene başında Meira' yı o kadar yüksek bonservisi ödeyip transfer etmeyeceksin. Ya da mali yapıyı sezon içinde futbolcu göndererek düzeltmeye çalışmayacaksın. Bir de satılan futbolcunun mevkiisi sakatlıkların bol olduğu defans olunca, ayrı bir hata oluyor onu göndermek. Euro2008' de sakatlıklardan dolayı defansa adam bulamayan Fatih Terim, son seçenek olarak Mehmet Topal' ı oraya monte etmişti Almanya maçında. İyi ya da kötü oynasa da, mevkiisi defans olan Meira' yı gönderen yönetim bir yanlış daha yapmıştı. Tüm bu yanlışların faturası Bülent Korkmaz' a çıktı bir anlamda. Galatasaray bu sezon ligi 5. bitirdiyse en büyük sorumlu yönetimin kendisidir. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Bu arada Galatasaray, Bursasporlu Mustafa Sarp ile 3 yıllık ön mukavale imzalamış.
Rafael Benitez' in Liverpool' da görmeyi çok istediği Gareth Barry, Manchester City ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. City bonservis olarak Aston Villa' ya 12 milyon Sterlin ödeyecek. Elano ve Robinho' dan beri aldıkları en iyi futbolcu. Abu Dabi artık transferde daha ince eliyor gibi. Bir haber de Tugay Kerimoğlu' ndan. Geçen hafta aktif futbol hayatını sonlandıran Tugay, Manchester City' de antrenör olarak görev yapacak. Kendisini yeterince hazır ve kuvvetli hissettiği zaman, teknik direktörlüğe başlayacağını da eklemiş. Adada adından sıkça söz ettireceğinden emindik ne de olsa ...
Ersun Yanal ile yolları ayırıp PAF takımın hocası Ahmet Özen' le son 5 haftayı tamamlayan Trabzonspor' da, önümüzdeki sezon için anlaşılması beklenilen Şenol Güneş' in transferinin gerçekleşmeyeceği açıklandı klüp tarafından. Ersun Yanal' dan iyi yerli hoca var mı boşta ? Çünkü bu şehre yabancı teknik direktör yaramıyor.
Avrupa' da liglerin sona ermesiyle Avrupa Gol Kralı da belli olmuş oldu. Villarreal' deki başarısını bir kez daha tekrarlayan Diego Forlan, 32 golle en çok gol atan futbolcu oldu. 'Küçük Cadı' lakaplı 1.72 boyundaki Uruguaylı, bu yıl Madrid ekibinin Şampiyonlar Ligi' ne katılmasında da kuşkusuz büyük rol oynadı. 2006 yılında da Villarreal' de oynarken 25 golle Altın Ayakkabı' nın sahibi olmuştu. Önümüzdeki sezon kendisini çok daha büyük takımlarda görebiliriz.
Alman Bild Gazetesi, web sitesinde ilk sayfadan verdi haberi. Köln' den yıllık 2.4 milyon euro alan Daum, Fenerbahçe' nin 3.5 milyon Euro'luk teklifini geri çevirememiş. Köln' ün gereken transferleri yapacak yeterli durumunun olmadığını söylemiş ve sadece Podolski' nin alınmasının yeterli olmayacağını eklemiş Alman hoca. Gazete, aynı zamanda Fenerbahçe' nin Barnetta ile de ilgilendiğini yazmış.
Serie A' nın sona ermesiyle, çizmede transfer de hareketlilik kazandı. Inter sezon sonu yaklaşırken Diego Milito' nun ve Motta' nın Genoa' dan transferini bitirmişti. Quagliarella' ya da elini atmıştı Inter; ama İtalyan futbolcu bugün Napoli ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. Napoli' de memnun olduğunu ve Liverpool' la görüşmeyi reddeden Lavezzi ile iyi ikili oluruz demiş Quagliarella ayağının tozuyla. İşte Quagliarella' nın attığı mükemmel gollerden yalnızca ikisi : Quagliarella 1 Quagliarella 2
Roma da Vucinic ile olan sözleşmesini 2013 yılına kadar uzatmış. Karadağlı oyuncunun alacağı yıllık ücretler de belirlenmiş. 2009-10 sezonunda 4 milyon Euro, 2010-11 'de 4.2 milyon Euro, 2011-12 'de 4.5 milyon Euro, 2012-13 ' de ise 4.7 milyon Euro alacakmış. Primler dahil değil elbette bu rakamlara. Bu yılki performansıyla kalitesini fazlasıyla kanıtlamış bir oyuncu için verilebilecek paralar bunlar. İtalya' da transferden bahsedince Kaka demesek olmaz. Perez' in Madrid' in başına geçmesiyle, 2. Galacticos harekatına başlayacağı aşikar. Cristiano Ronaldo' nun tranferi çok zor görünüyor; ancak Kaka Leite' de yavaş yavaş gidiş sinyalleri verilmeye başlandı Milan' da.
Real Madrid' de tek başına aday kalan Florentino Perez, 2.kez klüp başkanı seçildi. İlk iş olarak söz verdiği gibi Zinedine Zidane' ı futbol danışmanlığına getirdi. Sırada bomba transferleri var. Kaka ve Xabi Alonso' yu bağlayacaklarını düşünüyorum. Bugün Galliani de Kaka' yı tutmanın artık çok zor olduğunu söylemiş. Yazın bol bol transferi haberi duyacağımız kesin. Teknik direktör olarak da Pellegrini' yi getireceğini yazmış Villarreal'den Marca gazetesi. Juande Ramos başarısız mıydı ? Kesinlikle hayır. Maksat 'Ben geldim.' işte...
Dün Milan ile yolları ayıran İtalyan çalıştırıcı, Chelsea ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Beklendiği gibi oldu. Bir teknik direktör Avrupa' da biraz isim yapınca boşta kalması çok zor. Hiddink' i bir türlü ikna edemeyen Chelsea, Ancelotti' nin Scolari' den çok daha fazlasını yapacağına inanmış olmalı. Ben Everton' dan David Moyes' u getirmelerini bekliyordum.